Bunu yalnızca Jane Austen ile Emily Brontë yaptılar. Belki de başarılarının en büyüğüdür bu. Erkek değil kadın gibi yazdılar. O zamanlar roman yazan binlerce kadın arasında bir tek onlar ebedi pedagoğun, şunu yaz, bunu düşün, türünden, sonu gelmez öğütlerini hiç umursamadı. Kâh homurdanan, kâh dayatmacı, kâh baskıcı, kâh üzgün, kâh afallamış, kâh öfkeli, kâh babacan olan o ısrarlı sese...